Çanakkale Boğazı, Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı’nı kapsayan Türk Boğazları alanı, sahip olduğu yoğun deniz trafiği ve tehlikeli su yolları sebebiyle oldukça sıkı işletilen bir yönetime sahiptir. Trafiğin düzenlenmesine ilişkin kurallar “Türk Boğazları Deniz Trafik Düzeni Yönetmeliği” ile belirlenmiş ve “Türk Boğazları Gemi Trafik Hizmetleri Kullanıcı Rehberi” ile açıklanmıştır. Bu yazıda bir geminin Ege Denizi’nden Karadeniz’e seyri sırasında uyguladığı prosedürleri göreceğiz.
Yazımda örnek vermek için Polonyalı Kociewie’yi seçtim. Bu gemi yaklaşık 190 m tam boy (LOA), 29 metre maksimum genişlik (moulded beam) ve 10 metre maksimum draftı ile handysize bir kuru yük gemisi.

Boğazdan geçişimizi planlamadan önce kılavuz hizmetine ihtiyacımız olup olmadığına bakalım:
Türk Boğazlarında kılavuzluk hizmeti, herhangi bir Marmara limanına uğrayan veya ayrılan yabancı bayraklı gemiler, Çanakkale Boğazı’ndan geçiş yapacak anlaşmalı ve tarifeli LNG tankerleri ile Türk Boğazlarından geçen tam boyu 150 metre ve üzeri LPG tankerleri ve nükleer güçle yürütülen, nükleer yük/atık, tehlikeli ve/veya zararlı yük (IMDG Kod-7) veya atık taşıyan gemiler için mecburidir. Gemilerin Türk Boğazlarında kılavuz kaptan almaları IMO A.827(19) Kararı gereği şiddetle tavsiye edilmekte olup, Türk Boğazlarında Kılavuzluk hizmetleri TBDTDY ve Uygulama Talimatı esasları dâhilinde Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından yürütülür.
Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünün hazırlamış olduğu dökümandan aldığımız bilgiye göre 190 metre boyundaki kuruyük gemimiz için kılavuzluk hizmeti almamız zorunlu değil. Ancak kılavuzluk hizmeti almak isteseydik VHF Kanal 71’den (156,575 MHz) iletişime geçecektik.
Türk boğazlarındaki gemiler “aktif katılımcı” ve “pasif katılımcı” olmak üzere ikiye ayrılır. Aktif katılımcıların geçişleri boyunca KIYEM’e rapor vermesi gerekirken pasif katılımcıların rapor verme zorunlulukları yoktur. Biz hangi sınıfta olduğumuza bakalım:
1. Aktif Katılımcı Deniz Araçları Yerel deniz trafiği kapsamındaki gemiler hariç olmak üzere, her ne maksatla olursa olsun TBGTH alanında bulunan tehlikeli yük taşıyan tüm gemiler ile tam boyu 20 metre ve daha büyük gemiler, “Aktif Katılımcı” olarak tanımlanırlar. Bu gemilerin IMO A.851(20) no’lu karara uygun olarak hazırlanmış olan Türk Boğazları Raporlama Sistemine (TÜRBAP) uymaları gerekmektedir. 2. Pasif Katılımcı Deniz Araçları Her ne maksatla olursa olsun TBGTH alanında bulunan tam boyu 20 metreden küçük gemilerle, yerel deniz trafiği kapsamındaki gemiler, TBGTH alanı içinde “Pasif Katılımcı” olarak tanımlanırlar. Pasif katılımcı deniz araçları aktif raporlama yapmazlar ancak bulundukları sektörün VHF kanalını sürekli dinlemek ve TBGTH tarafından verilecek talimatlara uymak zorundadır. İlgili Otorite tarafından uygulanan mevzuat kapsamında VHF Telsiz taşıma mecburiyeti bulunmayan gemiler ise Katılımcı Olmayan Deniz Araçları olarak değerlendirilir.
Kısacası, yerel deniz trafiğinden (yolcu, yat, deniz otobüsü vb.) olmayan 20 metre ve üzeri gemiler TÜRBAP gereği seyir planlarını KIYEM’e raporlamak zorundadır. Bu raporlamalar sayesinde deniz trafiği aksamadan yönetilir. Bizim gemimiz de 20 metre ve üzeri yerel olmayan bir gemi olduğundan aktif katılımcıdır.
Seyir planı raporu vermemiz gerektiğini biliyoruz. Peki bu raporlar nelerdir ve nasıl iletilir?
TÜRBAP sisteminde iki adet SP (seyir planı) raporu mevcuttur: SP-1 ve SP-2. SP-1 raporunu vermesi gereken gemiler ve raporun ne zaman verileceği aşağıda belirtilmiştir:
Tehlikeli yük taşıyan gemilerle, 500 GT ve daha büyük gemilerin kaptanı, donatanı ya da acenteleri, gemi Türk Boğazlarına girmeden en az 24 saat önce, boyları 200-300 metre arasında ve/veya su çekimleri 15 metreden daha büyük olan gemiler ise Türk Boğazlarına girmeden en az 48 saat önce ilgili TBGTH merkezine yazılı olarak SP-1 Raporunu (Ek-1) ve gemi kaptanı tarafından doldurulan Kontrol Listesini (Ek-8) verirler. Boyları 300 metre ve daha büyük olan gemilerle, nükleer güçle yürütülen, nükleer yük veya atık taşıyan, tehlikeli yük ve zararlı yük veya atık taşıyan gemilerin donatan ya da işleticisi tarafından, seferlerin planlanması aşamasında Bakanlık / İdareye, gemi nitelikleri ve yükü hakkında bilgi verilir. TBGTH Merkezi ve gerektiğinde Bakanlık/İdare, gemiler hakkındaki bu bilgilere dayanarak, gemilerin boyutları ve manevra yeteneği de dahil bütün özelliklerini, Türk Boğazlarının morfolojik ve fiziksel yapısını, mevsim şartlarını, can, mal, deniz ve çevre güvenliğiyle deniz trafiğini göz önünde bulundurarak, Türk Boğazlarından emniyetli bir geçişi sağlamak için gerekli olan şartları ve varsa tavsiyelerini ilgili geminin donatanına, işletenine ya da kaptanına bildirir; bahse konu gemilerden geçiş için gerekli şartları taşıyanlar en az 72 saat önceden SP-1 Raporunu ve gemi kaptanı tarafından doldurulan Kontrol Listesini vereceklerdir. Marmara limanlarından kalkacak tehlikeli yük taşıyan gemilerle 500 GT ve daha büyük gemiler SP-1 raporunu kalkışlarından en az 6 saat önce vereceklerdir.
24.109 Groston hacme sahip gemimiz 500 GT üzeri olduğundan Türk Boğazlarına girmeden 24 saat önce SP-1 raporunu ve Kontrol Listesini Gemi Trafik Hizmetleri’ne ulaştırmalıdır. Eğer draftımız 15 metre ve üzeri olsaydı bu raporları 48 saat önceden vermemiz gerekirdi ancak bizim draftımız maksimum ~10 metre olabilir. SP-1 raporunu ve Kontrol Listesini görüntülemek için indirebilirsiniz.

Türk Boğazları Gemi Trafik Hizmetleri alanı İstanbul GTH ve Çanakkale GTH olarak 2 Gemi Trafik Hizmeti alanına bölünmüştür. Bu alanlar Çanakkale VTS ve İstanbul VTS (Vessel Traffic Services) olarak da anılır. Çanakkale VTS Sektör Kumkale, Sektör Nara ve Sektör Gelibolu’ya; İstanbul VTS Sektör Marmara, Sektör Kadıköy, Sektör Kandilli ve Sektör Türkeli’ye bakar. Her sektörün kendi haberleşme frekansı ve GTH operatörü vardır.
Bizim gemimiz Sektör Kumkale’ye gelmeden 24 saat önce SP-1 raporunu (Ek-1) ve Kontrol Listesini (Ek-2) Çanakkale VTS’e ulaştırmalıdır.

Sektör Adı | Çalışma Kanalı | Çağrı İşareti |
GELIBOLU | VHF RT KANAL 11 (156,550 MHz) | SEKTÖR GELİBOLU |
NARA | VHF RT KANAL 12 (156,600 MHz) | SEKTÖR NARA |
KUMKALE | VHF RT KANAL 13 (156,650 MHz) | SEKTÖR KUMKALE |
SP-1 raporu verildikten sonra bir sonraki rapor SP-2’dir:
SP-1 Raporunu vermiş ve teknik bakımdan gemisinin Yönetmelik Madde 6’ya uygun durumda olduğunu saptayan gemi kaptanları ile savaş gemileri ve ticari amaçla kullanılmayan diğer devlet gemilerinin kaptanları, Türk Boğazlarına girişten 2 saat önce ya da 20 mil kala (hangisi önce gerçekleşirse) belirlenmiş VHF kanalından TBGTH’ye SP-2 raporu (Ek-2) verirler. Gemiler SP-2 raporu verdikten sonra, TBGTH tarafından verilecek bilgileri göz önünde tutarak hareket eder ve SP-2 raporu verdiklerini ve Boğaz trafiği ile ilgili aldıkları bilgileri jurnallerine kaydederler. SP-2 raporu, TBGTH alanına girişin gerçekleşeceği sektöre verilir.
Üstteki açıklamaya göre, gemimizin Sektör Kumkale’ye girişinden 2 saat önce veya 20 mil kala SP-2 raporu vermesi gerekmektedir. SP-2 raporunu görüntülemek için indirebilirsiniz:
SP-1 ve SP-2 raporlarını verdik. Bir sonraki raporumuz “Mevki Raporu” olacak.
Türk Boğazlarına girecek boyu 20 metre ve daha büyük gemiler, Boğaz girişlerine 5 deniz mili kala VHF ile giriş tarafındaki TBGTH sektörüne kendilerini tanıtacak bilgileri içeren “Mevki Raporu’nu (Ek-3) vereceklerdir.
Açıklamaya göre gemimizin Sektör Kumkale’ye varışına 5 deniz mili kala Mevki Raporunu VHF aracılığı ile vermesi gerekir. Mevki Raporunu (Ek-3) görüntülemek için üstte verdiğim SP-2 raporu dosyasını indirebilirsiniz.
SP-1, SP-2 ve Mevki Raporumuzu başarıyla ilettik ve şimdiye kadar VTS tarafından seyrimize engel olacak bir uyarı almadık. Artık Sektör Kumkale’ye girerken ve her sektör değiştirdiğimizde ilgili sektöre “Çağırma Noktası Raporu” vermemiz gerekiyor.
Türk Boğazlarından geçiş yapan boyu 20 metre ve daha büyük gemiler, belirlenmiş mevkilerde ilgili TBGTH sektörüne VHF ile “Çağırma Noktası Raporu’nu (Ek-4) vereceklerdir. Bu mevkiler TBGTH sistemine giriş ve çıkış noktalarıdır. Ayrıca gemiler her sektör değişiminde girdikleri sektöre VHF kanalından bu raporu vereceklerdir.
Çağırma Noktası Raporunu (Ek-4) görüntülemek için üstte verdiğim SP-2 raporu dosyasını indirebilirsiniz. Sektör Kumkale’ye girerken gemimizin adını ve konumunu rapor olarak verdik. Bu işlemleri Sektör Nara ve Sektör Gelibolu için de tekrarlarız. Sektör Gelibolu’dan sonra İstanbul VTS sınırlarına gireriz.
İstanbul Boğazı yoğun bir trafiğe sahip olduğundan geçişlerini raporlayan tüm gemiler önceliklerine göre bir sıraya konulur. Burada önemli olan raporlama sırası ve geminin öncelikli olması durumudur. Örneğin canlı hayvan taşıyan gemiler ve insani yardım taşıyan gemiler öncelikli gemilerdendir. İstanbul VTS ile iletişimde kalarak geçiş sıramızı bekleriz ki bu bekleme süresi bazen birkaç gün sürebilir. Ayrıca sıra beklerken demirlenecek alanlar ve demirleme kuralları da aynı kullanıcı rehberi içerisinde belirtilmiştir ancak bu yazıda ondan bahsetmeyeceğim. Çanakkle Boğazında istisnalar olmasıyla beraber çift yönlü trafik uygulanırken İstanbul Boğazında her zaman tek yönlü trafik uygulanır. Yani belli saatler arası yalnızca Kuzey-Güney geçişi yapılırken belli saatlerde yalnızca Güney-Kuzey geçişi yapılır. Bu saatlere Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinden ulaşılabilir.

Gemi Trafik Bilgi Sistemine göre ben bu yazıyı yazarken yaklaşık 10 gemi boğazdan geçerken yaklaşık 60 gemi geçiş için sıra bekliyor.

Geçiş sıramız geldiğinde kurallar gereği sektör değiştirdikçe önce Sektör Marmara’ya; sonra da Sektör Kadıköy, Sektör Kandilli ve son olarak Sektör Türkeli’ye Çağırma Noktası Raporunu veririz. Karadeniz’e açılırken ise Sektör Türkeli’den çıkarken rapor vererek Türk Boğazlarından çıkış yapmış oluruz.

Sektör Adı | Çalışma Kanalı | Çağrı İşareti |
TÜRKELİ | VHF RT KANAL 11 (156,550 MHz) | SEKTÖR TÜRKELİ |
KANDİLLİ | VHF RT KANAL 12 (156,600 MHz) | SEKTÖR KANDİLLİ |
KADIKÖY | VHF RT KANAL 13 (156,650 MHz) | SEKTÖR KADIKÖY |
MARMARA | VHF RT KANAL 14 (156,700 MHz) | SEKTÖR MARMARA |
Tüm bu raporlarla beraber Türk Boğazları GTH içinde AIS cihazımız devamlı çalışır durumda olmalı ve GTH yayınları devamlı dinlenmelidir.
Geminin boyutlarına, taşıdığı yüke ve hatta yakıtına göre dahi verilen raporların zamanları değişmektedir ancak sorumlu olduğumuz prosedürler kabaca incelediğimiz şekildedir. Ayrıca bu tarz bir geçiş “uğraksız geçiş” olarak adlandırılır ve liman operasyonlarına ait prosedürler söz konusu değildir. Ancak Marmara’da bir limana uğrayacak ve Marmara’daki bir limandan ayrılacak gemilere uygulanan ekstra prosedürler mevcuttur. Tüm bunlara Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünün yayınladığı Türk Boğazları Gemi Trafik Hizmetleri Kullanıcı Rehberinden ulaşılabilir.
Umarım Türk Boğazlarından geçiş sürecini anlamak adına faydalı bir yazı olmuştur. Yanlış/eksik bilgi için lütfen iletişime geçin.
Bir Cevap Yazın