Bu yazımda gemilerde balast suyunun yönetilmesine ilişkin prosedür ve yöntemleri ele alacağım. Her zamanki gibi ön bilgilendirme ile başlıyorum.
Balast Suyu Nedir?
Balast suyu gemilerin balast tanklarında veya ambarlarında tutulabilen, gemi stabilitesini sağlamak amacıyla kullanılan her türlü tuzlu ve/veya tatlı sudur. Balast suları gemilerin yük taşımadığı zamanlarda veya daha fazla stabilite gerektiren dalgalı denizlerde geminin stabilitesini ve manevra yeteneğini artırmak amacıyla kullanılır.

Gemilerde gerekli durumlarda kullanılmak üzere farklı yüksekliklerde balast tankları bulunur. Geminin ağırlık merkezini değiştirmek için kullanılan bu yöntemde genellikle yüksüz gemilerin dip tanklarına balast alınarak ağırlık merkezi aşağıya çekilir ve denge sağlanır.
Balast Suyu Yönetimi Nedir ve Neden Önemlidir?
Balast suları denizden alınıp denize verildiği için içerisinde binlerce sucul mikrop, bakteri, bitki ve hayvan taşır. Artırılmamış balast sularının varış limanlarında tahliye edilmesi yerel ekosistemi bozan sonuçlara kadar varabilecek “istilacı tür” tehlikesi taşır. İstilacı türlerin deniz ekosisteminde taşınmasını engellemek için balast sularının yönetilmesine bazı düzenlemeler getirilmiştir. Bu düzenlemeler balastın nerede deşarj edilebileceği ve arıtma yöntemlerini içerir.
Aşağıdaki görselde bazı zararlı türleri ve etkilerini okuyabilirsiniz.

Balast Suyu Hakkında Yasal Düzenlemeler
Balast suları hakkındaki düzenlemeler IMO’nun 2004’te düzenlenen ve 2017’de yürürlüğe giren Ballast Water Management (BMW) Convention’unda belirlenmiştir. Bu anlaşmaya göre, uluslararası sefer yapan gemiler kendilerine özel olarak oluşturulmuş “Balast Suyu Yönetim Planı“nı taşımakla ve bu plana uymakla yükümlüdür.
Peki bu plan neyi içerir?
Balast suyu yönetim planı, balast suyunun nasıl arıtılacağını, nasıl deşarj edileceğini ve alındığı aşamadan deşarj edildiği aşamaya kadar her basamağın detaylandırıldığı bir yönetim planıdır. Her gemi farklı dezenfeksiyon yöntemlerine ve farklı deşarj sistemlerine sahiptir. Bu yöntemlerin ve izlenecek yolun detaylandırıldığı dökümana balast suyu yönetim planı adı verilir. Bu dosyanın bir örneğini aşağıdan indirebilirsiniz.

Bununla birlikte BMW düzenlemelerine tabi olan her gemi balast aldığı veya deşarj ettiği zaman kaydını tutmak zorundadır ve bunun için “Balast Suyu Kayıt Defteri” taşınmalıdır. Liman tesislerine deşarj edilen veya beklenmedik sızıntılar da kaydedilmelidir. Balast suyu kayıt defterinin bir örneğine aşağıdan ulaşabilirsiniz.
Son olarak, 400 Grosston ve üstündeki gemiler bayrak devleti tarafından verilen ve ilgili geminin BMW standartlarına uyduğunu belirten “Uluslararası Balast Suyu Yönetim Sertifikası“nı (International Ballast Water Management Certificate -BMWC) taşımak zorundadır. Aşağıda örnek bir sertifikaya erişebilirsiniz:
Sonuç olarak, BMW standartlarına uymakla yükümlü olan bir gemi üç farklı döküman taşımalıdır:
- Balast Suyu Yönetim Planı (Ballast Water Management Plan)
- Balast Suyu Kayıt Defteri (Ballast Water Record Book)
- Uluslararası Balast Suyu Yönetim Sertifikası (An International Ballast Water Management Certificate)

Peki tüm gemiler bu kurallara uymak zorunda mı?
Hayır. Sözleşme, uluslararası yolculuklar sırasında balast suyu alan ve kullanan BWM Sözleşmesinin Tarafları kapsamında kayıtlı gemiler için geçerlidir. Ancak gemiler sözleşmeye taraf olmasa bile uğradıkları liman devletleri gemilerden BMW sertifikasını isteyebilirler. Dolayısıyla bayrak devleti sözleşmeye taraf olmasa bile PSC (Port State Control) geminin bu düzenlemelere uymasını bekleyebilir.

Standartlar Nelerdir?
Standart derken balast suyunun nasıl değiştirileceğine dair düzenlemelerden bahsediyoruz. İki farklı düzenleme mevcuttur. Bunlar,
- D-1 standartı
- D-2 standartı
D-1 standartı gemilerin balast suyunu kıyılardan uzakta değiştirmesini söyler. Balastlar ideal olarak en yakın kıyıdan 200 deniz mili uzaklıkta ve en az 200 metre derinlikte değiştirilmelidir. Bu yöntem ile zararlı canlıların okyanus ortamına bırakılması ve hassas kıyısal deniz ortamını tehdit etmemesi hedeflenmiştir. Bu yöntem ile okyanusa bırakılan deniz canlılarının yaşama olasılığı daha düşüktür.
D-2 standartı ise uzaklık ve derinlik ile ilgili bir düzenleme yapmaz. Bu standart, insan sağlığına zararlı oalrak belirlenmiş mikroplar dahil olmak üzere boşaltılmasına izin verilen maksimum canlı organizma miktarını belirtir.
BMW standartlarının uygulamaya başlandığı tarihten itibaren her gemi D-1 standartını sağlamalı ve bu tarihten sonra her yeni inşa edilen gemi D-2 standartını sağlamalıdır. Bu kurallar 2017 yılında yürürlüğe girmiştir ve 2024 yılından itibaren tüm gemiler D-2 standartını uygulamak zorundadır.

Bu standartların detayları nelerdir?
- D-1 Standartı:
- Gemilerin, kıyıdan uzakta, balast suyunun en az %95’ini değiştirmesi gerekir.
- D-2 Standartı:
- Metreküp başına boyutları 50 mikrometre veya daha büyük en fazla 10 canlı organizma bulunabilir.
- Mililitre başına boyutları 10 mikrometre ile 50 mikrometre arasında olan en fazla 10 canlı bulunabilir.
- 100 mililitre başına en fazla 1 cfu (colony-forming unit) Toksijenik Vibrio kolera bulunabilir.
- 100 mililitre başına en fazla 250 cfu (colony-forming unit) Escherichia coli bulunabilir.
- 100 mililitre başına en fazla 100 cfu (colony-forming unit) Intestinal Enterococci bulunabilir.
Bu oranların (D-2 standartlarınının) kontrolü liman devleti tarafından balast suyundan numune alınarak yapılabilir. D-1 standartının kontrolü ise balast kayıt defterinin kontrolü ile yapılır.
Balast Suyu Değiştirme Yöntemleri Nelerdir?
D-1 standartının sağlanması için balast suyunun %95’inin değiştirilmesi gerekir. Bu değişimler gemi en yakın kıyıdan 200 deniz mili uzakta ve en az 200 metre derinlikte iken yapılır.
Etkili balast yönetiminin birinci adımı alınan balast miktarını sınırlamaktır. Ayrıca limanlarda ve/veya kıyısal deniz alanlarından balast alınmaması istenmeyen türlerin balast yolu ile taşınmasını büyük ölçüde engelleyecektir. Sığ ve durgun sularda, atık su çıkışının olduğu alanlarda ve tarama yapılan alanlarda balast alımından kaçınılmalıdır. En iyisi, o anki koşullar el veriyorsa balast alımı gemi açık okyanusa çıkana kadar bekletilmelidir.
Balast suyunun kıyıdan uzakta değiştirilmesi yöntemi (D-1 standartı) şu anda en pratik yöntem olarak karışımıza çıkıyor. Ard-arda doldurup boşaltma (sequential empty-refill method) yöntemi ve taşırma (overflow) yöntemi olarak da bilinen sürekli akış (flow-through) yöntemi ile balast suyunun %95 oranında değiştirilmesi mümkündür.
Ard-arda Doldurup Boşaltma Yöntemi (Sequential Empty-refill Method)
Sıralı yöntem, tüm balast tanklarının tamamen boşaltıldığı ve tüm balast değiştirilene kadar bir seferde bir veya daha fazla tankın denizde adım adım yeniden doldurulduğu yöntemdir. Sıralı yöntem uygulanacaksa işlem sırasında gemi stabilitesi sıkı olarak takip edilmelidir. Bununla beraber gemi omurga direnci, pervanenin durumu (propeller immersion), meyil açısı (list angle), geminin baş kıç vurması (slamming) gibi durumlar da göz önüne alınmalıdır.

Sürekli Akış Yöntemi (Flow-through Method)
Tankların ilave su pompalanarak aşırı doldurulduğu taşırma yöntemi, geminin stabilite durumunda çok az değişiklik olacağından, sıralı yöntemin aksine elverişsiz havalarda da uygulanmaya müsaittir. %95 su değişimi elde etmek için tank hacminin üç katı pompalama yapılması gerekir. Tank hacminin yalnızca bir kez pompalanması %64 değişim sağlar. Hacmin iki katı %86 değişim sağlarken, hacmin dört katı %98 su değişimi sağlar.

Tüm balast değişimi dikkatlice planlanmalı ve aşağıdaki hususlar dikkate alınmalıdır:
- Balast tanklarının aşırı veya yetersiz basınçlandırılmasının önlenmesi,
- Suyun sebep olabileceği serbest yüzey etkisi,
- Emniyetli hava koşulları,
- Trimin ve meyilin devamlı kontrol edilmesi,
- Geminin maksimum kesme kuvveti (shear force) ve eğilme momenti (bending moment) diyagramları,
- Burulma momenti (torsional forces),
- Minimum ve makismum baş ve kıç draftlar,
- Balast işlemlerinin belgelenmesi,
- Kötü hava koşulları, pompa arızası, ani güç kaybı vb. durumlar için acil durum presedürleri,
- Balast suyunun bazı gemiler için toplam kargo kapasitesinin %50’sini temsil edebileceğini hesaba katarak uygun sırayla balast suyu değişimini tamamlamak için yeterli sürenin hesaplanması,
- Balast suyu miktarının izlenmesi ve kontrol edilmesi.
Ayrıca balast tanklarına her zaman suyla birlikte giren ve zamanla tortu oluşturan parçacıklar ve çamur olacaktır. Bu tortu düzenli aralıklarla uzaklaştırılmalıdır. Gemideki balast suyu yönetim planında buna da yer verilmelidir. Tortu, suya nazaran daha zararlı türler içerebilir ve yalnızca okyanus ortasında veya liman tesisine deşarj edilmelidir.
Filtrasyon Çözüm Mü?
IMO’nun hedeflerine bakarsak filtrasyon 2024 yılından itibaren gemilerde zorunlu olacak. Bu pahalı ama güvenilir sistemin kurulması ile birlikte zararlı canlıların çok büyük çoğunluğunun engellenebileceği düşünülüyor.
Bazı filtreleme/temizleme yöntemleri aşağıdaki gibidir:
- Mekanik ayırma yöntemleri,
- Ozon, ultraviyole, elektrik akımı veya ısıl işlem gibi fiziksel sterilizasyon yöntemleri,
- Biyositler gibi kimyasal sterilizasyon yöntemleri,
- Ve yukarıdakilerin çeşitli kombinasyonları.
Bir başka çözüm ise balast suyunun 35-40 °C ısıtılarak uzun süre o sıcaklıkta bekletilmesidir. Bu yöntemle birçok balık türü ölür ancak dayanıklı mikroorganizmalar yaşamaya devam edebilir. Balast suyunun ısıtılması, balast sularının motor soğutma suyu olarak kullanılması ile mümkündür. Hem bunun sonucunda ortaya çıkan hiçbir kimyasal da yoktur.
Balast suları hakkında çok daha gelişmiş filtreleme ve temizleme yöntemleri mevcuttur. Her gemi kendi sistemine sahiptir ancak sonuçta ortaya çıkan sonuçlar aynıdır. Her zabit balast suyu işlemlerinin nasıl yürütülmesi gerektiğini bilmekle sorumludur.
Balast sularında taşınan zararlı organizmalar günden güne artış gösterdiğini unutmamak gerekiyor. Ancak mevcut düzenlemeler ile bu durum tersine çevrilebilir.
Umarım balast sularının yönetimi hakkında yeterince bilgi içeren bir yazı olmuştur. Aslında çok daha detaylı olan bu konu hakkında ileri araştırma yapmanızı tavsiye ederim.
mukemmel acikliyorsunuz. Tesekkurler
BeğenBeğen
Rica ederim, faydalanmanıza sevindim.
BeğenBeğen